Özet
Bu zaman çizelgesi, II. Dünya Savaşı sonrasından günümüze kadar olan Almanya-ABD arasındaki yakın ilişkilerde yaşanan büyük gelişmeleri incelemektedir.
Anahtar Kelimeler
Almanya, A.B.D., Truman, Eisenhower, Kennedy, Johnson, Nixon, Ford, Carter, NATO, Reagan, Bush, Clinton, Obama, Trump
Kaynak Göster
Almanya-Amerika Birleşik Devletleri İlişkileri: İlişki Tarihi ve Siyasi Kronoloji
Bu zaman çizelgesi, II.Dünya Savaşı sonrasından günümüze kadar olan Amerika-Almanya arasındaki yakın ilişkilerde yaşanan büyük gelişmeleri inceliyor.
Modern dünya tarihinde pek çok ikili ilişki, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya tarafından paylaşılanlar kadar çok dönüşüme sahip değildir. 18.ve 19. yüzyılda ikili arasındaki ilişkiler zayıf ve etkisiz bir şekilde ilerlerken, 20. Yüzyılın başlarında artan farkındalık ile ikili arasındaki ilişki rekabet, düşmanlık ve çatışma ortamına evrilmiştir. 20. yüzyılın sonunda ise ABD-Almanya arasındaki ilişkiler işgal, yeniden yapılanma, karşılıklı destek ve normatif dostluk şeklinde ilerlemiştir. Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya Birinci Dünya Savaşı’nda karı karşıya geldi ve hemen ardından ikili arasındaki ilişki yarı çözülmüş sorunlardan kaynaklanan bir çatışma neden oldu. İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, Versailles anlaşmasının eksikliğini ortaya koydu. Bu durum Alman toplumunun tahrip olmasına ve Batı dünyasında Amerikan üstünlüğünün ortyaya çıkmasına yol açtı. Amerika Birleşik Devletleri’nin Alman toplumunu Amerikan çizgileri boyunca yeniden inşa etme konusundaki iddialı çabaları, savaş sonrası dönemde ikili arasındaki ilişkiyi tanımladı. 21.yüzyılın başlarında her iki ülkede de milliyetçiliğe doğru yaşanan dönüş, eski soruları ve korkuları yeniden canlandırdı.
1945-1953 Harry S. Truman
1948 İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya ve Sovyetler Birliği Almanya’yı işgal etti. Sovyetler Birliği Alman Demokratik Cumhuriyeti’ni kontrol ederken, ABD, Batılı müttefiklerle işbirliği içinde Federal Almanya Cumhuriyeti’ni destekledi. ABD, Alman altyapısını, ekonomisini yeniden inşa etme noktasında Almanya’yı teşvik etmek amaçlı Marshall Planı ile Almanya’nın batı kesimini destekledi. Amerika, Almanya’yı ekonomik ve siyasi olarak uluslararası topluma yeniden entegre olmaya ve Avrupa’da istikrarın korunmasında rol oynamaya çağırdı.
1949 Sovyetler Birliği’nin Batı Berlin’i her türlü Batı erişiminden izole etme girişimi nedeniyle Berlin için zor bir yıl oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Batı Berlin vatandaşlarına hava yoluyla gerekli malzemeleri sağlayarak müdahale etti. Bu, 1949 Berlin Hava Asansörü olarak tanındı ve “Berlin, ABD’nin doğrudan bir çatışmaya zorlanmadan Sovyet tehdidine karşı koyma kararlılığının bir sembolü oldu”. Alman bölünmesi zamanlarında, Berlin şehri tüm Soğuk Savaş durumunun minyatür bir ortamını oluşturuyordu. Berlin iki karşıt partinin buluştuğu taraftı: Doğu ve Batı.
1950 ABD, 1950’li yıllarda 1948-49 Berlin ablukası ve Haziran 1950 Kore savaşının başlamasıyla beraber Avrupa’da Sovyet tehdidine karşı güçlü bir askeri ittifak oluşturma peşindeydi. ABD bu çerçevede Sovyetler Birliği’ne karşı bir “çevreleme politikası” uygulamaktaydı.
1954 Avrupa’daki bu gelişmeler ve Fransa’nın 1950 yılında başlattığı Avrupa Savunma Birliği ve 1954 yılında Almanya’nın bu birliğe Fransa tarafından kabul edilmeyişi, Bonn ve Washington arasındaki ilişkileri daha da pekiştirdi.
1953-1961 Dwight D. Eisenhower
1953 Eisenhower Nisan ayında “Barış Şansı konuşması, “Kore’de ateşkes, Almanya’yı yeniden birleştirmek için özgür seçimler, Doğu Avrupa ülkelerinin” tam bağımsızlığı “ve Birleşmiş Milletler atom enerjisinin kontrolü çağrısında bulundu. Truman gibi Eisenhower da Batı Almanya’nın yeniden silahlanmasının NATO’nun stratejik çıkarları açısından hayati önem taşıdığına inanıyordu.
1955 Amerika Birleşik Devletleri, ABD, İngiliz ve Fransız bölgelerini içeren Batı Almanya ile diplomatik ilişkiler kurdu. Almanya’nın 1955’te üye olduğu NATO’nun kurulmasıyla, transatlantik ilişkilerin derinleştirilmesi sağlandı.
1961-1963 John F. Kennedy
1960 ABD ve F.Almanya arasındaki iyi ilişkiler,özellikle Kennedy hükümetinde, gergin anlar yaşattı. Bu dönemde Kenndy hükümetinde yeni dış politik düşünceleri ortaya atıldı.
1961 Cumhurbaşkanı , Viyana’da Kruşçev ile bir araya geldi ve burada Doğu Berlin ile Sovyetler Birliği arasında ABD’nin Batı Berlin’deki erişim haklarına müdahale eden herhangi bir anlaşmanın bir savaş eylemi olarak kabul edileceğini açıkça belirtti .
1963 ABD yardımına ek olarak, Başkan John F. Kennedy 1963’te Berlin halkına sembolik bir destek jesti yaptı. Kenti ziyaretinde, Berlin sakinleriyle dayanışmasını göstermek için ünlü bir şekilde “Ich bin ein Berliner” ilan etti.
1963-1969 Lyndon B. Johnson
1968 Johnson’ın Komünist saldırganlığı sona erdirme ve bir anlaşmaya varma çabalarına rağmen, Vietnam savaşı devam etti. Savaş konusundaki tartışmalar, müzakereleri başlatmak için Kuzey Vietnam’ın bombalanmasını sınırladığı Mart 1968’in sonunda keskinleşmişti. Bu durum Almanya-ABD ilişkilerinin gerginleşmesine neden oldu.
1969-1974 Richard Nixon
1969 Nixon döneminde ABD-Federal Almanya ilişkilerindeki gerginlik devam etti.
1970 Federal Almanya’daki Amerikan askerleri için Almanya’nın ödemesi gereken pay hakkında bir sorun yaşandı, fakat yine bu sorun çok büyümeden çözüldü. Ancak Vietnam Savaşı, Almanların ABD’ye yönelik tutumlarında bir değişime işaret etti. 1960’ların sonlarında ve 1970’lerin başında Almanya’da büyük protestolar gerçekleşti ve Vietnam ormanlarında kullanılan napalm bombalarının ve yaprak döken maddelerin fotoğrafları Almanya’da öfkeye yol açtı.
1974-1977 Gerald Ford
1974 ABD, Doğu Almanya’yı, Erich Honecker’in iktidardaki Sosyalist Birlik Partisi’nin lideri olduğu Eylül 1974’te resmen tanıdı . Amerika Birleşik Devletleri 1974’te Sovyetler Birliği bölgesini de içeren Doğu Almanya ile diplomatik ilişkiler kurdu.
1977-1981 Jimmy Carter
Jimmy Carter’ın döneminde ABD’nin, Avrupa ve özellikle de Federal Almanya ile ilişkileri yine kötü bir döneme girmiş oldu. Carter başa geçer geçmez, Federal Almanya’ya hemen bir mesaj göndererek Federal Almanya’ nın Brezilya ile anlaştığı nükleer santral satışına karşı çıkacağını vurguladı.
1979 Almanya’daki Amerikan karşıtı ruh hali, NATO’nun ülkede yeni nesil ABD roketlerinin ve seyir füzelerinin konuşlandırılmasını kabul eden 1979 tarihli Çift Yönlü Kararı ile daha da büyütüldü . Ancak, Carter’ın Afganistan işgalinin ardından özellikle Batı Bloğu içindeki diğer devletlere, SSCB’de düzenlenecek olan olimpiyatlara katılmama ve ekonomik ambargo çağrısı uluslararası alanda beklediği tepkiyi getirmemiştir. SSCB ile yakın ticaret ilişkileri içerisinde olan ABD müttefiklerinden Batı Almanya ve Japonya bu çağrıya uymamıştır. Carter’ın politikasına karşı Amerikan kamuoyundan da çeşitli tepkiler yükselmiştir.
1981-1989 Ronald Reagan
1980’li yılların başından sonuna kadar ABD-Federal Almanya ilişkilerinde olumsuz bir boyut daha ortaya çıktı: Sovyetler Birliği’nin 1980 yılında Afganistan’ı işgal etmesiyle beraber ABD, Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku ülkelerine boykot uyguladı. Fakat Federal Almanya bu boykota isteyerek katılmadı, çünkü Doğu Bloku ülkeleri ile yumuşama politikasında yeniden bir kötüye gidiş istemiyordu. Özellikle Federal Almanya, o dönemde Doğu Almanya ile ilişkilerini yoğunlaştırmak amacındaydı ve hatta bu Doğu-Batı çatışması esnasında Federal Almanya Başbakanı Helmut Schmidt ve Doğu Almanya SED Partisi Lideri Erich Honecker arasında bir görüşme ayarlanmaya çalışılıyordu.
1989-1993 George H. W. Bush
1989 Berlin Duvarı’nın yıkılması, Alman-Amerikan ilişkilerinde yeni bir dönemin fitilini ateşledi. Alman halkı Doğu ve Batı’yı ayıran duvarı yıkınca demokrasinin kapıları açıldı. Piyasalar serbestleştirildi ve teknolojiye ve bilgiye erişim, dünya çapında daha fazla insanın kullanımına açıldı.
Berlin Duvarı’nın yıkılması ile başlayan süreç art arda Doğu Avrupa ülkelerinde iktidarların değişmesi ile devam etmiştir. Almanya NATO’ya üye olmuş, Ukrayna ve Beyaz Rusya da bağımsızlığını ilan etmiştir. İşte bu dönemde ABD Başkanı olan George H. W. Bush Yeltsin’i desteklemiş ve reformların yanında bir tutum izlemiştir.
1990 Batı Almanya ve Doğu Almanya birleşti.
1993-2001 Bill Clinton
1993 Clinton yönetimi, hem Birleşmiş Milletleri hem de önemli Avrupalı müttefikleri görmezden gelerek agresif eylem kararı aldı. Önerilen politikaya kaldırma ve grev adı verildi . Plan, BM’nin tüm taraflara uyguladığı ve Bosnalı Müslümanları silahsız bırakan silah ambargosunu kaldırmaktı. ABD kendilerini savunabilmeleri için onları silahlandıracaktı. kendileri için savaşmaya tamamen hazır olana kadar ABD, Bosnalı Sırpları geride tutmak için hava saldırılarıyla vuracaktı. Christopher, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan destek almak için Avrupa’ya gitti, ancak hepsi kesin bir şekilde karşı çıktılar.
2001-2009 George W. Bush
2001 11 Eylül saldırılarından sonra, terörle mücadele amacıyla Alman-Amerikan siyasi ilişkileri güçlendirildi ve Almanya , NATO gücünün bir parçası olarak Afganistan’a asker gönderdi . Yine de, Alman Şansölyesi Gerhard Schröder ve Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’in savaşı önlemek için çaba sarf etmesi ve her ikisi de Irak’ta çokuluslu güce liderlik eden ABD ve İngiltere’ye katılmaması üzerine Irak Savaşı üzerindeki anlaşmazlık devam etti . Amerikan karşıtlığı 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra düşman Alman aydınların küreselleşme, Amerikanlaşma ve terörizm arasında çirkin bağlantılar olduğunu öne sürmesiyle ortaya çıktı.
Bununla birlikte, 11 Eylül 2001’de New York ve Washington’un terör saldırısına uğramasının hemen ardından Avrupa kamuoyunun havası değişti. Saldırılardan kısa bir süre sonra, Alman Şansölyesi Schröder ABD ile “koşulsuz dayanışma” ilan etti. Dikkat çekici bir dayanışma dalgası, Avrupa’nın dört bir yanındaki milyonlarca insanı sokaklarda Amerika’ya desteklerini göstermeye teşvik etti.
2003 İkili arasındaki ilişki bir kez daha bulutlandı. Schröder, o zamanki ABD Başkanı George W. Bush Irak’ın işgali emrini verdiğinde herhangi bir yardım sağlamayı reddetti.
2007 ABD’nin Afrika’daki askeri operasyonlarının koordine edilmesi amacıyla kurulan ve 6 Şubat 2007’de Başkan G. W. Bush tarafından kamuoyuna duyurulan AFRICOM, 2008 yılının Ocak ayında aktif göreve başlamıştır. Afrika ülkelerinin ABD’ye kuşkuyla bakmalarının etkisiyle ABD, bu yeni orduya üs kurabilmek için gönüllü bir Afrika ülkesi bulamamış ve ordunun merkezi Almanya’nın güneyine (Stuttgart) konuşlanmıştır. AFRICOM bölgeye yapılan tüm askeri yardım programlarını tek bir çatı altında toplayan ve Savunma Bakanlığı bünyesinde geliştiren ilk programdır.
2009-2017 Barack Obama
Amerika Birleşik Devletleri ile uzun süredir devam eden yakın ilişkiler, özellikle Obama Yönetimi (2009-2017) döneminde gelişti .
2013 Toplu gözetim ifşaatlarına yanıt olarak Almanya, ABD ve İngiltere ile 1968 istihbarat paylaşım anlaşmasını iptal etti.
2016 Başkan Barack Obama , Şansölye Angela Merkel’i “en yakın uluslararası ortağı” olarak selamladı .
2016-2021 Donald Trump
Bununla birlikte , özellikle NATO finansmanı, ticaret, tarifeler ve Almanya’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığı konusunda , Trump yönetimi (2017-2021) sırasında ilişkiler önemli ölçüde kötüleşti .
2017 Merkel, Trump ile bir araya geldi. Önceki yönetimler sırasında ABD’nin ticaret anlaşmalarından yararlanıldığına dair açıklamaları, birçok AB ülkesi ve diğer Amerikan müttefikleriyle ilişkileri zaten gerginleştirmişti. Trump ve Merkel’in birbirlerine karşı olumsuz konuşmaları iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açtı.
Bugün ABD-Almanya İlişkisi
2021 görüşmelerinde ve Merkel ve diğer Avrupalı liderlerle yaptığı toplantılarda Başkan Joe Biden ikili ilişkilerden, NATO ve Avrupa Birliği aracılığıyla transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesinden ve İran, Çin, Rusya, Afganistan, iklim değişikliği gibi kilit konularda yakın koordinasyondan bahsetti. Şubat 2021’in başlarında Biden, Trump yönetiminin Almanya’daki ABD askeri üslerinden 9.500 askerini çekti. Bu durum Berlin tarafından memnuniyetle karşılandı ve bu hareketin “Avrupa ve transatlantik güvenliğine hizmet ettiğini ve dolayısıyla karşılıklı çıkarımıza olduğunu” söyledi.
Merkel, COVID-19 salgını, küresel ısınma ve ekonomik konuları kapsayan bir gündemle Temmuz 2021’de Washington’da Biden ile görüşecek. Trump’ın 11 milyar dolarlık Nord Stream gaz boru hattına muhalefeti, Biden yönetiminde çözülmemiş bir sorun olmaya devam ediyor.
Sonuç
ABD ve Almanya arasında ortaya çıkan ve çıkacak olan çatışmalar, iki ülkenin ortak çıkarları da yoğun olduğundan, fazla büyütülmeden ve bir yolu bulunarak ortadan kaldırılacaktır. Sonuçta özellikle 1949-1989 yılları arasında yaşanan özel ilişkiler ve ABD’nin sürekli Batı Almanya’ya destek vermesi ve iki Almanya’nın birleşmesini benimsemesi, Almanya tarafından unutulmamıştır ve Almanya bundan dolayı Amerika’ya karşı kendisini bir şekilde borçlu hissetmekte ve dolayısıyla Amerika ile ilişkilerini, herşeye rağmen bozmak istememektedir.
Ekonomik ve jeopolitik olarak, ABD-Alman ittifakı trans-Atlantik ilişkilerinin temel taşı haline gelmiştir. Irak Savaşı ve ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı casusluğu konusundaki anlaşmazlıklarına rağmen, Amerikalılar ve Almanlar birbirlerini güvenilir müttefikler olarak görüyorlar. Ancak Almanlar, ittifak konusunda Amerikalılardan biraz daha ihtiyatlı.
Kaynakça
A.B. Faust, The German Element in the United States with Special Reference to Its Political, Moral, Social, and Educational Influence. (2 vol 1909), vol 1.
AKMAN, S., “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Ortaya Çıkaran Etkenler, Kapsamı, Etkileri ve Güçlükleri”, Marmara Üniversitesi İ.İ.B. Dergisi, XXXVI/2, 2014, s. 22-45.
ARI Tayyar, Amerika’da Siyasal Yapı, Lobiler ve Dış Politika: Türk, Yunan, Ermeni, İsrail ve Arap Lobilerinin ABD’nin Dış Politikasına Etkileri, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul, 1996.
BARICHELLA, A., “The Trump presidency: What consequences will this have on Europe”, 16 Ocak 2017, http://www.robert-schuman.eu/en/european-issues/0417- the-trump-presidency-what-consequences-will-this-have-on-europe
BARRETT Robby C., The Greater Middle East and the Cold War: US Foreign Policy under Eisenhower and Kennedy, TJ International Ltd, Padstow, Cornwall, Great Britain, 2007
Giddens, Anthony. Turbulent and mighty continent: What future for Europe?. Cambridge: Polity Press, 2013.
GREEN Stephen, “The US Does Not Need Israel”, American Foreign Policy: Opposing ViewPoints, editors. David L. Bender-Bruno Leone, Greenhaven Press, USA, 1987, pp. 153-157.
GÜNEY Pelin, “Marshall Planı: Avrupa Birliği’nin İnşasında Amerikan Harcı”, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt. 5, No. 3, Bahar 2006, ss. 103-114.
Hacke, Christian (2006), “Deutsche Außenpolitik unter Bundeskanzlerin Angela Merkel”, Aus Politik und Zeitgeschichte, 43/2006, s. 30–37.
Haftendorn, Helga. Coming of age: German foreign policy since 1945. Lanham: Rowman & Littlefield, 2006.
John J. McCloy, Military Governor and U.S. High Commissioner for Germany (HICOG) (1949-1952) Deutsch
MARKHAM Jerry W., A Financial History of the United States: From J.P. Morgan to the Institutional Investor (1900–1970), Vol. 2, M. E. Sharpe Inc. , USA, 2002
OBAMA, B., “Remarks by President Obama at Strasbourg Town Hall”, The White House, Office of the Press Secretary, 2009, https://www.whitehouse.gov/the-pressoffice/remarks-president-obama-strasbourg-town-hall
Shepard Stone, Information Officer, U.S. High Commission (HICOG) (1950-1952)(Deutsch )
Ayrıntılar
Alan ve Rapor Seri Numarası
Uluslararası İlişkiler – IA1007-TR
Yazarlar
Tuba YILDIRIM
Editörler
Tarihler
Başvuru Tarihi: 7 Temmuz 2021
Başvuru Kabul Tarihi: 7 Temmuz 2021
Yayımlanma Tarihi: 30 Ağustos 2021
Son Güncelleme: 30 Ağsutos 2021
Feragatname
TFJ Reports ve The FEAS Journal’da yayınlanan tüm görseller ticari olmayan ve eğitim amaçlı kullanılmaktadır. The FEAS Journal, “TFJ imzalı” olanlar dışında, görseller üzerinde herhangi bir mülkiyet iddiasında bulunmamaktadır. Burada yayınlanan resimlerden herhangi biri, herhangi bir telif hakkı yasasını ihlal ediyorsa, lütfen bizimle iletişime geçin.
Bu belgeler The FEAS Journal Reports (TFJ Reports) tarafından hazırlanmıştır. Bir TFJ Raporundaki bilgilere, kamu hizmeti dışındaki herhangi bir amaçla yaklaşılmamalıdır. The FEAS Journal’ın bir çalışması olan TFJ Reports, telif hakkı korumasına tabi değildir. Herhangi bir TFJ Raporu, The FEAS Journal’ın izni olmaksızın çoğaltılabilir ve tamamı ile dağıtılabilir. Bununla birlikte, bir TFJ Raporu, telif hakkıyla korunan görüntüleri veya üçüncü bir tarafın materyallerini içerebileceğinden, telif hakkı olan materyali kopyalamak veya başka bir şekilde kullanmak isterseniz, telif hakkı sahibinin iznini almanız gerekebilir. Bu raporda verilen bilgilerle ilgili herhangi bir telif hakkı talebiniz varsa, lütfen hemen bizimle iletişime geçin.
İletişime Geç: info@thefeasjournal.com